Flickr

MAVİ MARMARA

| 28 Nisan 2012 Cumartesi



Çok kızıyorum kendime. Neden gezilerimi hemen bir yerlere kaydetmiyorum diye. Zamanla birlikte çoğu anılar, detaylar kayboluyor. Yaşananların cazibesi ise çoğu zaman bu ayrıntılarda/detaylarda saklı... Bir seneden fazla oldu Mavi Marmara gemisini fotoğraflamam. Mavi Marmara tekrar geri gelmiş, coşkulu bir şekilde karşılanmış, ziyaretçilerle dolup taşmıştı. Benim de bir pazar günü hakiki bir "seyyah" olan arkadaşım Musab ile gitme imkanım olmuştu. Şimdi Haliç' te aynı Mavi Marmara' ya benzeyen bir gemi demirlemiş durmakta. Bizim Mavi Marmara' mız ise "teknik arıza" dan mütevellik yola çıkamadığı gün zaten battı. Neyse... Biz Ashab-ı Sefineyi asla unutmayacağız.



Şehid Furkanımız. Adı gibi Furkan oldu. Ve mektubu: “Şehadet şerbetine son saatler. Var mı daha güzel şey. Varsa o da sadece annemdir. Ama ondan ben de emin değilim. İkisinin kıyası çok zor. Şehadet mi annem mi? Salon boşaldı. Şu ana kadar olmayan ciddiyet bir anda herkesi kapladı.”




Kurşun ve sünger... Ölüme koşan bedenler...









Mavi Marmara' da çocuk olmak...


Şehitlerin vuruldukları yerlere fotoğrafları yerleştirilmişti. Cevdet Kılıçlar...


Mavi Marmara çoğu kişinin inandığı ya da inanmak istediği gibi sadece bir insani yardım gemisi değildi. En azından şunu biliyoruz ki içindekiler işgal edilmiş tüm toprakların özgürlüğünü ve direnisi savunan insanlardı. Geminin hedefi Gazze'yse de asıl amaç Kudüs dahil özgür Filistindi.


Gemideki terörist çeşitliliğini gösteren bir fotoğraf: çocuklar, hristiyanlar müslümanlar. İtirazı olan ve direnen insanlar.


MÜNİH-MUNICH-MUNCHEN (THE CAPILTAL OF BAVARIA) (9)

| 5 Temmuz 2011 Salı

DEUTSCHES MUSEUM' A DOĞRU
Münih' teki seyyahatimin ikinci gününde, yağmurlu bir havada Deutsches Museum' a gitmeye karar verdim. Metro ile Marien Platz' a, meydanın arkasını dolanıp Viktualienmarkt' ı kesen Reichenbachstraße boyunca ilerliyoruz. Caddenin tam ortasında simetrik şekilde kesilmiş bir pizzanın orta noktasını andıran Gärtnerplatz' a varıyoruz. İstikametimizi 60 derece saptırarak Cornelius Straße' e ye giriyoruz.


Yolun sol tarafında Avrupa Patent Ofisi(EPO).

Cornelius Straße' nin sonunda Corneliusbrücke ' e varıyoruz.

Corneliusbrücke' den Deutsches Museum' a bir bakış.

Corneliusbrücke, Müzerin girişine doğru giderken Erhardstraße boyunca uzanan güzel yeşillik yoldan artistik bir kesit :)

Deutsches Museum' u Erhardstraße' e bağlayan Boschbrücke' nin girişinde duran, Modern Almanyanın kurucusu Bismark' ın heykeli.

Müzenin meşhur kubbesi tadilattaydı.

Devasa kütleli kule aynı zamanda, termometre, barometre...

Müzenin dış kapısı.


Müzenin iç avlusundan iki görüntü: Burçları gösteren estetik saat ve tam olarak ne işe yaradığını gözemediğim ama güzel bir esprisi olduğunu tahmin ettiğim zamanlar ve adımlar...

Müzenin ana girişi:

DEUTSCHES MUSEUM


Deutsches Museum dünyanın en büyük bilim ve teknoloji müzesi. Her yıl yaklaşık 1,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. 50 alanda 28,000' den fazla eser sergileniyor.Müze 3 Haziran 1903' te kurulmuş. Müzenin Almanca tam ismi ise: Deutsches Museum von Meisterwerken der Naturwissenschaft und Technik.

Kuş bakışı fotoğrafında gördüğünüz gibi müze aslında Isar nehri üzerindeki bir ada üzeri kurulmuş.

Müze genel olarak 4 kattan oluşuyor ama kubbenin olduğu yerlerde bu 6 kata kadar çıkıyor. Yaklaşık 47,000 metre kareden oluşuyor. Sizlerle bazı bölümlerden çektiğim fotoğrafları paylaşacağım. Sergilenen eserlerin bazısı bire bir aynı olan nesneler, bazıları model, bazıları ise elektronik ortamda ya da simülasyon...Yukarıdaki fotoğraf deniz bilimleri ile ilgili bir model...

Eski bir dalış kapsülü.

Balıkçılığı anlatan bir sahne...

Kadim bir metafor...Şişedeki gemi...

Adamlar koca gemileri sokmuşlar binanın içine :) ...

Elektrik bölümünde eski dinamo ve motorlar...

Elektrik santrali modellemesi...

Buhar makinesi...

Elektronik tarantula...

Yeni teknolojiler, laboratuvarlar, biyo ve nanoteknoloji bölümü...



Yukarıda gördüğünüz fotoğraflarda kabin içine yerleştirilen modeller ve ekrana yansıtılan bir bilgisayar mevcut. Bilgisayarın yönlendirmesi ile her aşama kademe kademe gösteriliyor ve anlatılıyor.




Havacılık bölümü...


Mekanik ve Optik...


Uzay...

Model ve oyuncak tarihinin kahramanları: LEGO

Posta güvercini olur da fotoğraf güvercini olmaz mı :) Boynuna takılan küçük fotoğraf makinesi ile fotoğraf çeken casus güvercin...

Müzenin kubbesine çıkmayı sağlayan merdivenlerden helezonik bir görüntü.

"Son günümde olmasın çelengim, top arabam, /Tabutumu götürsün, tam dört imanlı adam."
:)
Münih seyyahatimize burada noktayı koyarken, asıl seyahatimizi unutmamanız dileğiyle...

MÜNİH-MUNICH-MUNCHEN (THE CAPILTAL OF BAVARIA) (8)

| 3 Temmuz 2011 Pazar


OLİMPİYAT PARKI
Münih Olimpiyat Parkı 1972 Yaz Olimpiyatları için inşa edilen, zarif mimarisi, geniş yeşillikleri ve peyzaj düzenlemeleri Münih' e başlı başına karakter kazandıran bir yapı. Yukarıda BMW Museum' dan Olimpiyat Park' a geçişi sağlayan köprüden, Olimpiyat Parkına bir bakış.



Olimpiyat Parkı' na geçişi sağlayan köprü üzerinden otobana bir bakış.

OLİMPİYAT KULESİ
291 metre yüksekliğinde 52,500 ton ağırlığından devasa bir yapı olimpiyat kulesi. 1968' de açıldığından beri (ben hariç)40 milyondan fazla ziyaretçi ağırlamış. Belli bir yükseklikten sonra, seyir terası, müzeler ve restorant var. En yukarıya çıkmak 53 dk alıyormuş.



Olimpiyat Parkı' nın hemen girişi ve Olimpik Havuz.

Olympiahalle. Çok amaçlı bir salon burası. Aslında burası sadece girişi :)

Olimpiyat Stadı' nın girişi. Tadilat dolayısıyla maalesef burası da kapalıydı. Çok özgün mimarisi var. Girip görmek isterdim ama giremedim.

Münih Olimpiat Stadyumu. Stad 1968-1972 yılları arasında inşa edilmiş. 80.000 kişilik kapasitesi ile Almanya' daki en büyük ulasal ve uluslararası stadyummuş fakat 90' lı yıllarda güvenlik gerekçeleri ile kapasitesi 69.000' e düşürülmüş
Olimpiyat Stadı' nın arkadasından yarı simetrik mimarisini gösteren bir görüntü.