WIEN-VIENNA-VİYANA (6)

| 6 Eylül 2010 Pazartesi

MARIAHILF STR.

Geçen günün yorgunluğunu atamadan seyahatimize devam ediyoruz. Westbahnhof’ dan karşıya geçip Inner Stadz’ ı boylamasına kesen Mariahilf str.'de yürümeye başlıyoruz.



İlk dikkatimiz çeken sokak aralarından gözüken bir yapı. Betondan yapılmış bir Nuh’ un gemisi. İlginç bir yapı. Bu devasa beton kütle kapalı bir hayvanat bahçesi.



İkinci durağımız önünde Hayd’ ın heykeli bulunan Mariahilfer kilisesi ya da Almanların dediği gibi Kirche (Kirşe). Bu kilisede dikkatimi çeken bir nokta, vitrayların üzerine işleniş ve fotoğrafta da görebileceğiniz, ayaklı pergel ve üstündeki her şeyi gören göz.



Biraz ilerlediğimizde büyük, eski ve ünlü bir işyerinin kapısının üstünde yine o meşhur “her şeyi gören göz” ü göreceksiniz.


MÜZELER CADDESİ
İlerideki kavşakla birlikte Museums Quartier’ a ulaşıyoruz. Buradan sola sapıp dümdüz yürüyoruz. Giriş kapısına ulaşıyoruz. Burası Müzeler Caddesi.



Karşıya geçtiğimizde Maria Theresa Meydanına ve karşılıklı Doğa ve Tarih müzelerine ulaşıyoruz.



Meşhur Kraliçe Maria Theresa. Bu otoriter kadını Avusturya tarihi ve paralel olarak da Viyana’da çok vurgulu bir şekilde görüyor ve hissediyorsunuz.



Bu heykeller de neyin nesi diyebilirsiniz! Normal. Çünkü ben de öyle dedim ilk gördüğümde. Bu iki heykel doğa tarihi müzesinin iki yanında duruyor ve kendini beğenmiş Avrupa’ nın müşahhas bir meydan okuyuşu gibi duruyor.



Bu meydandan karşıya geçtiğimizde Hofburg Sarayı’ na açılan bu kapıları görüyoruz. Burası eskiden de şehre giriş kapısıymış. II. Viyana Kuşatmasından sonra surlar yıkılınca yerinede bu kapı yapılmış.


Bu kapının iç tarafını dün gezdiğimiz için yolumuza devam ediyoruz ve Opera binasına doğru gidiyoruz. Yolumuz boyunca bizi Avusturya ve Alman tarihine yön veren ünlü yazar, şair, müzisyen ve kralların heykeller karşılıyor. Yukarıdakileri umarım seçebildiniz? Evet. Mozart, Franz Joseph, Goethe, Schiller.


Ve opera binası. Bu heybetli bina bir buluşma ve başlangıç noktası olarak kullanılıyor. Bir çok turist kafilesini beklerken görebilirsiniz burada. Ayrıca Mozart elbisesi giymiş ve size opera bileti satmaya çalışan gençleri de.
KARTNER STRASSE


Buradan Viyana’ nın İstiklal Caddesi diye tabir edebileceğimiz Kartner Strasse’ doğru sapıyoruz.


Cadde üzerinde tarihi bir kilise var. İçine girdiğimde bu pala bıyıklı heykellerle karşılaştım. Latince bilmeme rağmen yazılardan anlamadığım Malta’ da Türk denizcilere (Onlara göre korsan. Orta Amerika’ da milyonlarca yerliyi katleden Kortez de fatih oluyor haliyle) esir düşüp ölen biri adına yapılmış bu kilise. Adı da Malta Kilisesi zaten.

Eski bir mücevher mağazasının vitrini karşı binayı sergiliyor :)



Anadan üryan bebek (melek tasviri) heykeller bir çok çeşmeye ilham kaynağı olmuş durumda.

AM HOF
Bu devasa heykel Am Hof Meydanında bulunuyor. Ve özellikle ejderhaların ateş saçma tasviri çok başaralı bir şekilde vurgulanmış. Heykelin adı Mariensäule. Otuz yıl savaşlarını konu alan bir heykel.
JUDEN PLATZ

Buradan bir çapraz yaptığımızda Juden Platz’ a ulaşıyoruz. Evet, “Juden” yani Yahudi. Eski Yahudi Mahallesi burası. Her türlü pis işin (tefecilik, faiz, kalpazanlık…) odağı olarak Almanların nefretini kazanan Yahudiler burada da kıyıma uğramış ve bir anıt yapmışlar meydana soykırıma atfen. Bir de müze mevcut ayrıca bu meydanda.Heykelini arkadan gördüğünüz kişi ise Gotthold Ephraim Lessing. Ünlü Alman Yahudi, şair, yazar, aydınlanmacı. Meydanla ne alakası var derseniz yahudilerin " Biz var ya biz..." demesi gibi geliyor bana.

0 yorum:

Yorum Gönder

Her yorum bir fikri her fikir bir insanı belirtir. Tüm insanları seviyorum :)
(Eğer yorum yazamıyorum diyorsanız Yorumlama Biçimi bölümünden anonim seçip karşınıza gelen kutuyu doldurup tamam diyin :) afiyet olsun :)
(ve isminizi bağışlarsanız sevinirim )