MAVİ MARMARA

| 28 Nisan 2012 Cumartesi



Çok kızıyorum kendime. Neden gezilerimi hemen bir yerlere kaydetmiyorum diye. Zamanla birlikte çoğu anılar, detaylar kayboluyor. Yaşananların cazibesi ise çoğu zaman bu ayrıntılarda/detaylarda saklı... Bir seneden fazla oldu Mavi Marmara gemisini fotoğraflamam. Mavi Marmara tekrar geri gelmiş, coşkulu bir şekilde karşılanmış, ziyaretçilerle dolup taşmıştı. Benim de bir pazar günü hakiki bir "seyyah" olan arkadaşım Musab ile gitme imkanım olmuştu. Şimdi Haliç' te aynı Mavi Marmara' ya benzeyen bir gemi demirlemiş durmakta. Bizim Mavi Marmara' mız ise "teknik arıza" dan mütevellik yola çıkamadığı gün zaten battı. Neyse... Biz Ashab-ı Sefineyi asla unutmayacağız.



Şehid Furkanımız. Adı gibi Furkan oldu. Ve mektubu: “Şehadet şerbetine son saatler. Var mı daha güzel şey. Varsa o da sadece annemdir. Ama ondan ben de emin değilim. İkisinin kıyası çok zor. Şehadet mi annem mi? Salon boşaldı. Şu ana kadar olmayan ciddiyet bir anda herkesi kapladı.”




Kurşun ve sünger... Ölüme koşan bedenler...









Mavi Marmara' da çocuk olmak...


Şehitlerin vuruldukları yerlere fotoğrafları yerleştirilmişti. Cevdet Kılıçlar...


Mavi Marmara çoğu kişinin inandığı ya da inanmak istediği gibi sadece bir insani yardım gemisi değildi. En azından şunu biliyoruz ki içindekiler işgal edilmiş tüm toprakların özgürlüğünü ve direnisi savunan insanlardı. Geminin hedefi Gazze'yse de asıl amaç Kudüs dahil özgür Filistindi.


Gemideki terörist çeşitliliğini gösteren bir fotoğraf: çocuklar, hristiyanlar müslümanlar. İtirazı olan ve direnen insanlar.


0 yorum:

Yorum Gönder

Her yorum bir fikri her fikir bir insanı belirtir. Tüm insanları seviyorum :)
(Eğer yorum yazamıyorum diyorsanız Yorumlama Biçimi bölümünden anonim seçip karşınıza gelen kutuyu doldurup tamam diyin :) afiyet olsun :)
(ve isminizi bağışlarsanız sevinirim )